Görmek Kitabı Kaç Yılında Yazıldı? Ekonomik Bir Bakışla Kararların Görünmeyen Maliyeti
Bir ekonomist için her seçim, bir hikâyedir. Her karar, görünmeyen bir maliyet taşır. Kaynaklar sınırlıdır; ister para, ister zaman, ister dikkat olsun. Bu nedenle insan, neye baktığını, neyi gördüğünü ve neyi görmezden geldiğini seçerken aslında sürekli bir ekonomik tercihte bulunur.
Bu bağlamda “Görmek” kitabı yalnızca bir edebi eser değil, aynı zamanda ekonomik davranışların derin bir metaforudur. José Saramago’nun kaleme aldığı bu roman, 2004 yılında yayımlandığında, yalnızca politik bir alegori değil; piyasa davranışları, rasyonalite ve kolektif karar alma süreçleri üzerine de güçlü bir eleştiri sundu.
2004: Ekonomik Körlükten Görsel Farkındalığa
2004 yılı, küresel ekonominin dijital dönüşümle hız kazandığı bir dönemdi. Aynı yıl yayımlanan “Görmek”, Saramago’nun önceki romanı “Körlük”’ün devamı niteliğindeydi; fakat bu kez mesele görmemekten çok, görmeyi reddetmekti.
Bu durum, ekonomi dünyasında sıklıkla yaşanan bir fenomene benzer: Piyasalar verileri görür, ama onları anlamak istemez. Tıpkı bir yatırımcının, balonun şiştiğini bilmesine rağmen “şimdilik işler iyi gidiyor” diyerek gözlerini kapatması gibi.
Ekonomik açıdan “görmek”, bilgiye ulaşmakla değil, onu yorumlamakla ilgilidir. 2004’te yayımlanan bu roman, küresel kapitalizmin “bilgi bolluğu içinde körleşme” dönemine denk gelir. Bilgi artık sınırsızdır, ama dikkat kıt bir kaynaktır. İşte tam da burada ekonominin temel ilkesi devreye girer: Kıtlık.
Görmek ve Rasyonel Karar Alma Üzerine
Bir piyasa, tıpkı bir toplum gibi, görme biçimleriyle yönetilir.
Saramago’nun romanında vatandaşlar seçim günü oy pusulalarını boş bırakır. Bu, bireysel bir protesto değil; kolektif bir ekonomik karardır aslında. Çünkü oy vermemek, kaynak (zaman, dikkat, umut) harcamamayı seçmektir.
Bu davranış, rasyonel cehalet (rational ignorance) kavramını akla getirir — yani, bireylerin bilgi edinme maliyeti yüksek olduğunda, bilinçli olarak “bilgisiz kalmayı” seçmesi.
Piyasada da benzer bir durum yaşanır.
Tüketiciler tüm verileri analiz etmez; çoğu zaman sezgisel kararlar verir. Ekonomik körlük, yalnızca bilmemekten değil, bilip de eyleme geçmemekten kaynaklanır. Bu da tıpkı romandaki gibi bir “toplumsal görme krizi” yaratır.
Piyasa Dinamikleri ve Görmenin Bedeli
Ekonomide her bilgi, bir maliyettir.
Bir yatırımcı piyasayı “görmek” için zaman, enerji ve kaynak harcar. Bir hükümet, bütçe dengesini “görmek” için veri toplar, analizler yapar. Ancak bazen bu görme süreci pahalı hale gelir — tıpkı bir vatandaşın sürekli değişen politik manzarayı takip etmeye çalışması gibi.
Bu noktada “Görmek” romanının temel sorusu, ekonomiyle kesişir:
Eğer herkes her şeyi görürse, kim gerçekten anlamak için çaba gösterir?
Modern ekonomilerde bilgiye erişim kolaylaştıkça, anlam üretimi zorlaşmıştır. Görmek artık bir rekabet avantajıdır.
Kim daha hızlı görürse, o daha hızlı kazanır. Ancak çok hızlı görenler, bazen detayları kaçırır — bu da krizlerin başlangıç noktasıdır.
Toplumsal Refah ve Görme Ekonomisi
Toplumsal refah, yalnızca gelirle değil, kolektif farkındalıkla ölçülür.
Bir toplum, eğer sorunlarını göremezse, onları çözemez.
2004’te yayımlanan “Görmek”, tam da bunu anlatır: Halk gözlerini açtığında, iktidar paniğe kapılır.
Bu, ekonomi tarihinde de sıkça yaşanmış bir durumdur. Piyasa, bilgiye dayalı şeffaflıktan korkar; çünkü şeffaflık, manipülasyonun sonudur.
Modern ekonomi politikaları, bilgiye erişimi artırırken, aynı zamanda algı yönetimini de incelikle kullanır.
Bir devlet ya da şirket, insanların “ne gördüğünü” kontrol ederek, aslında kaynakların nasıl kullanıldığını da yönlendirir.
Bu, bilgi ekonomisinin en karmaşık paradoksudur:
Bilgi özgürdür, ama dikkat sınırlıdır.
Görmekten Kaçınmanın Ekonomik Bedeli
Ekonomide en büyük risk, görmemekten değil, görüp de eylemsiz kalmaktan doğar.
Kör bir piyasa, krizlere açık bir piyasadır.
Kör bir toplum, değişime dirençli bir toplumdur.
Bu yüzden öğrenen, analiz eden, sorgulayan bireyler ekonomik sistemin “gören gözleri”dir.
Saramago’nun 2004 tarihli “Görmek”i, ekonomik anlamda bir metafor oluşturur:
Piyasalar, tıpkı insanlar gibi, bazen gerçekleri göremez; çünkü görmek cesaret ister.
Sonuç: Görmek, Ekonomik Bir Eylemdir
“Görmek kitabı kaç yılında yazıldı?” sorusu, yalnızca bir tarih değil, bir dönüm noktasını işaret eder.
2004’te yayımlanan bu eser, bilgi çağının körlükleriyle yüzleşen bir dönemin simgesidir.
Ekonomik açıdan “görmek”, bilginin değil, farkındalığın ekonomisidir.
Bir ekonomist gözüyle bakıldığında, görmek şudur:
Kıt kaynaklar arasında en doğru seçimi yapma yeteneği.
Ve belki de Saramago’nun tüm eserlerinde olduğu gibi, burada da asıl soru tarihseldir ama cevabı evrenseldir: Görmek mi daha zor, yoksa gördüğünü kabul etmek mi?